İşçi, işe iade davasını kazanır ve kararın kesinleşmesini takip eden 10 gün içinde işe dönmek için işverenine başvurursa işe iade için gerekli prosedürü tamamlamış olur. Artık işverenin iradesini bekleyecektir. İşveren, bu bildirimden 30 gün içinde işçiye işe başlatmalı ya da yukarıda belirtilen tazminatları işçiye ödemelidir.
İşveren işçiyi geçerli sürede işe çağırırsa işçi menfaatleri gereği işe başlamalıdır. Bu ihtimalde işçiye işe başlatmama tazminatı ödenmeyecek, sadece boşta geçen süre tazminatı ödenecektir. Ancak işçinin işe başlama zorunluğu bulunmamaktadır. İşte bu durumda, diğer bir anlatımla işverenin usulüne uygun işe dön çağrısına işçinin haklı bir nedeni olmaksızın olumlu yanıt vermemesi durumunda işveren tarafından gerçekleştirilen ve geçersizliği işe iade davasında tespit edilen fesih artık geçerli bir fesih gibi sonuç doğuracaktır.
Bunun sonucunda da işçi, işe başlatmama ya da boşta geçen sürelere ait tazminata hak kazanamayacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus da işçinin işe başlamama iradesinin haklı bir nedene dayanmaması durumudur. İşçi haklı bir neden olmadan işe başlamazsa herhangi bir alacak talebinde bulunamayacaktır.